10 Ağustos 2021 Salı

Eşeğin gölgesi

eski Atina’da önemli bir soruna çözüm aranırken kürsüye fikrini söylemek için filozof Demostenes çıkar. Ancak kekeme olduğundan sözünü dinletemez. İnsanlar sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Bunun üzerine Demostenes, “Bir hikaye anlatıp ineceğim” diye bağırır ve sessizlik olunca anlatmaya başlar: “Bir yolcu Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralamış. O eşeğin üzerinde, kiralayan eşeğin sahibi de yayan olarak yanlarında beraber yola çıkmışlar. Derken öğle sıcağı bastırmış, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için durmuşlar ama hiç gölgelik yokmuş ve eşeğin sahibi hemen eşeğinin gölgesine sığınmış. Eşeği kiralayan, ‘Sen çekil gölgede benim oturmam gerek’ demiş. Eşeğin sahibi itiraz etmiş: ‘Tabi ki ben oturacağım, çünkü eşek benim.’ Yolcu; " Ama eşeği kiraladım’ deyince de, ‘Ben sana eşeği kiraladım gölgesini değil’ cevabını almış ve tabi sonunda aralarında kavga çıkmış. Hikayeyi dinleyen herkes dikkat kesilmiş ve hikayenin sonunu bekliyormuş ama Demostenes bu noktada kürsüden inmiş ve uzaklaşmaya başlamış. Dinleyiciler," Hey ne oldu sonunda? Hikayenin sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye dönmüş ve demiş ki; “Ben sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ama siz eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Artık ne fikrimi söyleyeceğim ne de öykünün sonunu” ve yürüyüp gitmiş. Benim de size yazmış olduğum bu "sebepsiz nefret" konusu o kadar önemli olmasına rağmen ne yazık ki "eşeğin gölgesi" kadar bile dikkat çekmiyor." Paylaşılamayan nedir? ideolojiler mi? tarihin yükü mü? toplumsal saplantılar mı? iktidar mı? şovenizm mi? Bana göre her biri "eşeğin gölgesi.” Eğitim sistemleri, müfredatlar, inançları öğretenler , liderlikler ne yazik ki bu duygunun yanlış / ilkel ve herkese zarar verici olduğunu "Ama-fakat-ancak" sız vurgulamıyorlar ve her yıl anımsayacak vahşet ve acı çoğalıyor. Lütfen okuduktan sonra bir nokta dahi olsa yorum yapalım. 0 Yorum ⁠ Erhan Tığlı

Hiç yorum yok: