29 Mart 2016 Salı

KİTAPLI BİLMECE

KİTAPLI BİLMECE

            Baba okumayı çok severdi ama oğlu hiç kitap okumazdı. Baba oğluna kitap sevgisi aşılamak için ne yaparsa yapsın olmadı. Günlerden bir gün elinde bir kitapla geldi. Kitabı oğluna uzatarak: “Bu kitabı okursan sana yüz lira vereceğim” dedi.
            Delikanlı kitabı aldı ama okumayı sevmediği için bir kenara fırlattı.
            Birkaç gün sonra da, “Babam okuyup okumadığımı nasıl olsa anlamaz”  diye düşünerek onun yanına geldi, kitabı okuduğunu söyledi, babasından vereceğini söylediği yüz lirayı istedi. Baba kitabı şöyle bir karıştırıp oğlunun kitabın kapağını bile açmadığını anladı.
            Baba çocuğunun kitabı okumadığını acaba nasıl bildi?
                                               ***

YANIT: Çünkü babası kitabın arka sayfasına yüz lira koymuştu. Oğlu kitabı okusaydı oradaki parayı görür, babasından istemezdi.


28 Mart 2016 Pazartesi

GÜZELLİK ÇEŞMESİ

GÜZELLİK ÇEŞMESİ
Profesör İ. Hakkı Baltacıoğlu, öğrencilerine Sultanahmet Çeşmesi’nin güzelliğinden söz ediyormuş. Biri ayağa kalkmış,”Efendim, ben o çeşmeyi inceledim ama sizin söylediğiniz güzellikleri göremedim “. Profesör ona kitap okuyup okumadığını, güzelliklere düşkün olup olmadığını sormuş. Hepsine de hayır yanıtını alınca acı acı gülmüş. “Boşuna uğraşmayalım, demiş. Ne ben sana bu çeşmenin güzelliğini anlatabilirim ne de sen anlayabilirsin.
İşte burada olduğu gibi gönül gözü kör kişiler her gün önünden gelip geçtikleri güzelliklerin farkına varamadıkları gibi, doğanın doğal güzelliklerin kirletilmesine, bahçeli evlerin yıkılıp apartman yapılmasına aldırmazlar.
Çevreyi temiz tutmak, doğayı korumak akıllarına gelmez. Onlar için önemli olan güzellik değil, bu güzelliğin kaç para ettiği, ne kadar çıkar sağlayacağıdır.
Güzellikleri özümsemeyen bu tür kişilere insan gözüyle bakmayalım, güzelliklerimizi yok etmelerine, kirletmelerine engel olalım.
HİÇ KESİLMESİN MUTLULUK ÇEŞMEMİZİN SUYU VE KURUMASIN GÜZELLİK ÇİÇEKLERİMİZ ÖMÜR BOYU.
ERHAN TIĞLI