2 Aralık 2009 Çarşamba

VAY DOMUZ VAY!


VAY DOMUZ VAY!
Kene ısırması, deli dana, kuş gribi derken bir de domuz gribi çıktı başımıza, acı biber doğradı tatlı aşımıza. Dertlerimiz az gelmiş gibi zam yaptı korku ve kuşkularımıza...
Domuz eti yemek Müslümanlıkta haramdır. Domuza, domuz besleyenlere iyi gözle bakılmaz. Bu yüzden hazır yiyecek paketlerine, “mamullerimizde domuz yağı kullanılmamıştır” yazılır. Sevilmeyen kişilere “domuz, domuz çobanı, domuz kafalı”, “gene ne domuzluklar düşünüyorsun?” diye seslenilir. Bu arada “domuzdan bir kıl koparmak” istenilir! Devletin malı deniz, yemeyen domuzmuş. Yiyen ne acaba?
Yaban domuzları çiftçilerin tarlalarına, bahçelerine zarar verirler. Onun için hiç sevilmezler, yok edilmeye çalışılırlar; Domuz avına çıkılır, öldürülen domuzlarla birlikte poz verilir, domuz avcıları el üstünde tutulurlar...
Bir de “Sen domuzsan yana mısın, yoksa benden yana mı?” sorusu vardır. Bu soruyu politikacılara, baştaki yöneticilere sormak gerek. Fıkraya göre, sınavda birine, “Issız bir yolda giderken karşına birdenbire bir domuz çıksa ne yaparsın?” diye sormuşlar. “Tabancamı çeker vururum” demiş bizimki. “Ya tabancan yoksa?”, “Bıçağımı çeker, kendimi savunurum.”
“Tabancan yoksa ne yaparsın?”, “Yerden bir taş alır, kafasına fırlatırım.”, “Taş yoksa?”, “Domuzu yanıma sokmayacak bir sopaya da dal parçası bulmaya çalışırım.”, “O da yoksa?”,“Bir ağaca çıkarım.”, “Ağaç da yoksa?”
Adam dayanamamış, soru yağmuruna tutan kişiye şöyle bir bakmış:
“Bana bak, sen domuzdan yana mı sın yoksa benden yana mı?” demiş.
Avrupa’da domuz çiftlikleri vardır. Bir zamanlar Mustafa Ekmekçi de bizde böyle domuz çiftlikleri kurulmasını önermişti de tepkiyle karşılaşmıştı. Kötü kokan yerlere, “Domuz ahırı gibi kokuyor” derler. Domuzlara bakan kişilere domuz kokusu öyle bir siner ki, kolay kolay çıkmaz. Kızlar bu tür kişilerle evlenmek istemezler.
Domuzla inek aralarında konuşuyorlarmış. Domuz ineğe, “İnsanlara senden fazlasını veriyorum ama gene de yaranamıyorum” diye dert yanmış. “Etimi yiyorlar, derimden ayakkabı, kıllarımdan fırça yapıyorlar. Dişlerim bile işe yarıyor. Sen sadece süt veriyorsun.”
İnek acı bir gülüşle, “İyi ama insanlar bunları sen ölünce alabiliyorlar. Oysa ben onlara sütümü sağlığımda veriyorum” diye konuşmuş.
Cimri kişiler çevrelerinden gereken saygı ve sevgiyi göremediklerinden yakınırlar. İnsanlar onlardan öldükleri zaman yararlanabilirler ancak. Önemli olan sağlığında iyiliği dokunmaktır. İnek olamıyorsanız bari domuz olmayın da domuzluk yapmayın.
Ah domuz vah domuz, sen neymişsin sen! Yataklara düştük senin yüzünden...

Erhan Tığlı
erhantigli@mynet.com
*******************