4 Mayıs 2019 Cumartesi

Uyumsuz Sözlü Türküler


TÜRKÜLER GÜZEL AMA SÖZLER UYUMSUZ...

            Çoğu zaman bir türkü takılır kulağıma dilime. Kiminin melodisini beğenirim de sözlerini beğenmem. İşte şu türkü melodisi güzel olduğu halde sözleri kötü olanlardan biri:
            “Duvara mıh çakarım
            Sen sallan ben bakarım
            Mendilin kirlendiyse
            Sen gönder ben yıkarım.”
“Duvara mıh çakarım” dizesi fena değil ama “sen sallan ben bakarım” ne demek yani? Onun yerine, “Yâr oynar, ben bakarım” dense daha iyi olmaz mı? Sevgiliyi oynarken seyretmek kadar güzel bir şey var mı? Hele, “Mendilin kirlendiyse/Sen gönder ben yıkarım” deyişinin ne işi var burada? Bu devirde kâğıt mendil kullanıyor herkes. Öyle olmasa bile sevgilinin mendilini yıkayarak onun gözüne girmeye çalışmak hiç de hoş değil. Bu dizeler şöyle olmalı:
            “O yâr benim olursa
            Çifte göbek atarım!”
            Başlık parası, düğün masrafı sevenin elini kolunu öyle bağlar ki, sevgilisine kavuşunca sevincinden göbek atması çok normal...
            Bu dizeyi şu biçimde de değiştirebiliriz:
            “Yârimin bahçesine
            Irmak olup akarım.”
            Ben tam karar veremedim. Sizce hangisi daha yerinde; göbek atmak mı, ırmak olup akmak mı? Bu devirde ırmak olabilene ne mutlu! Çoğu kişi dere ya da çay bile olamıyor...
            Son dörtlükte şöyle deniliyor:
            “Duvarda elek m’olur
            El kızı melek m’olur
            Kör olası kaynana
            Kapıda halek m’olur?”
            Doğru, el kızı ya da erkek melek olmaz. Halek kapı önünde konuşma demekmiş. İyi bir şey değil, kapı önünde konuşarak çevreyi rahatsız edenlere ben de kızarım ama bunun burada işi ne? Sevgiliden söz edilen bir türküde kaynana yakışmıyor. Ben bu dizeyi bakın nasıl değiştirdim: “Çektiğin çilelerin/ Suçlusu felek m’olur?” Böylece yaptığı hataların suçunu feleğe yükleyenlere mesaj vermiş oluruz, ne dersiniz?
Erhan Tığlı
*********

28 Nisan 2019 Pazar

Televizyonumuzun Dili


TELEVİZYONUMUZUN DİLİ

Televizyonumuzun dili gitgide yozlaşıyor, yabancı sözler artıyor, Türkçe azaldıkça azalıyor. Yozlaşma ve yabancılaşma, yabancı hayranlığı ayrık otları gibi bütün kanalları sarmış, ana dilimizi boğuyor, yaşama hakkı tanımıyor.
Söz gelişi, hoşça kal, güle güle gibi güzel sözcüklerimiz varken bay baylaşıyor kişiler. Sevincimizi “yaşasın” diye belirtirdik biz. Şimdi İspanyolca oley diye bağırıyor gençlerimiz.
Dizilerin ve etkinliklerin adları da yabancı hayranlığını ve yozlaşmayı teşvik etmek ister gibi bir tuhaf: Winx Clup, Comedya, Fear Factor Aksiyon, Women, Trend Topic, Top Gear, Lifestyle, Moderaör, Süper Star Life, Dekodizayn...
Televizyon kanalları da yabancı adlar alırlarsa bir karış büyüyeceklermiş, adları Türkçe olursa günaha gireceklermiş gibi yabancı hayranlığında birbirleriyle yarışıyorlar: Star, Flash, Fox, Show, Cine 5...
RTÜK içki ve sigaraları buzlaştıracağına Türkçenin, ana dilimizin buz tutmasına, yerle bir edilmesine el atsa daha iyi olacak. Görevlileri, yetkilileri sorumluluğa davet ediyorum.
Erhan Tığlı
*********