2 Mart 2016 Çarşamba

CEMRELİ BİR FIKRA

Bir gazeteye torpilli bir genç alınmış. Genç, torpilli olduğu için pek çalışmadığı gibi kimseyi takmıyor, gazetede çalışan herkese saygısızlık ediyormuş. Bu saygısızı bir türlü kovamayan yazı işleri müdürü onu yanına çağırtmış:
            “Gölbaşı yöresine cemre düştüğü söyleniyor. Git şunun resmini çek de gel. Başaramazsan sakın geri gelme!” demiş.
             Şımarık genç gitmiş, gidiş o gidiş! Kendisinden haber alınamamış.
            Birkaç gün sonra jandarma karakolundan bir telefon gelmiş:
            “Sizin bir muhabiriniz buradaki tarlaları, bahçeleri dolaşıp düşen cemrenin resmini çekeceğim diye tutturuyor. Deli midir nedir? Şuna bir şey söyleyin” diyormuş komutan.
            Müdür doğaya düşen sıcaklığın resminin olamayacağını bildiği için karakol komutanına gerçeği açıklamak istemiş, tam, “Biz onunla dalga geçtik. Bilgisini ölçmek istedik” diyecekmiş ki, karakol komutanı sözlerini sürdürmüş:

            “Beyefendi bu ne biçim iştir, cemre düşecek de bizim haberimiz olmayacak mı yani? Eğer öyle bir şey olsaydı nöbetçiler görür, bana bildirirlerdi!”