HAYAT KURTARAN ÖPÜCÜK
Milliyet
gazetesindeki İrfan Ergi imzalı bir yazı dikkatimi çekti. Başlık şöyle:
“Öpüşmek Ömrü 5 Yıl Uzatıyor” Kim ömrünün uzamasını istemez, üstelik bu iş
öpücük gibi güzel bir şeyle olacaksa başımızın üstünde yeri var. Gelin öyleyse
yazıyı okuyalım:
“Alman
basınında yer alan haberde, öpüşmenin insan sağlığına olumlu etkilerinin
olduğu, ömrü 5 yıla adar uzattığı belirtildi.
ABD’nin Los
Angeles kentindeki Cinsel Davranış Kurulu uzmanları, bir insanın ömrü boyunca
ortalama 100 bin öpücük(76 gün) dağıttığını, ateşli öpücüklerin mutluluk
hormonu salgılarını artırdığını, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, yüzdeki
30 farklı kası aktifleştirerek cildin gerginleşmesi ve güzelleşmesini
sağladığını belirttiler.
5 dakika
öpüşmenin 50 kalori yaktığını vurgulayan doktorlar, öpme ve öpülmenin
zayıflamaya yardımcı olduğuna dikkati çekti.
Uzmanlara
göre öpüşmenin en önde gelen 8 yararı şöyle sıralanıyor:
1.
strese kaşı iyidir. İnsulin ve adrenalin üretiminin
artmasıyla, böbreküstü bezlerde adrenalinle birlikte stres hormon kortisol
azalır.
2.
2. Kalp
ritmini hızlandırarak, nabzı normal bir idman temposu sayılan dakikada 110
vuruşa yükseltir.
3.
Ciğerleri güçlendirir. Normalde dakikada 20 kez nefes
alınırken öpüşe sırasında 60’a kadar çıkılır.
4.
Yutkunmaya birebirdir. Öpüşmek yutkunma konusunda nefes
tutmak gibi yöntemlerden daha etkilidir.
5.
Kırışıklıkların düşmanıdır. 30 yüz kasını harekete
geçirerek, cilde, kırşıklıklara iyi gelir.
6.
Zayıflatır:2 dakika öpüşmeyle 15 kalori yakılır.
7.
Aşı gibidir. Öpücük bağışıklık sistemini uyarır ve
antikor üretimini artırır. Öpüşmenin ruhu kanatlandırması da, bağışıklık
sistemini güçlendiren ilave bir işlevdir.
8.
Dişlere iyi gelir: tükürük salgısını artırdığından diş
minesi güçlenir. Ayrıca sık öpüşenler ağız sağlıklarına daha çok özen
gösterirler.”
Öpmekle ilgili söz ve
deyimlerimize değinelim biraz da.
Öp babanın elini, bükemediğin
eli öpeceksin, el öpmekle dudak aşınmaz, arap eli öpmekle dudak boyanmaz,
bayram değil seyran değil; eniştem beni niye öptü? El öpenlerin çok olsun!
Avrupa’da evlenen çiftler imzayı attıktan sonra papaz damada, gelini
öpebilirsin, der. Sinemada jönler kurtardıkları sevgililerini öperler,
politikacılar ise seçimden önce vatandaşın elini ayağını öperler ama iktidara
geçince seçmenlerin elini bırakıp analarını öpmek isterler!
Öpücük
çeşitleri pek boldur. Kelebek öpücüğü, hayat öpücüğü, dost öpücüğü, şehvetli
öpücük, yanaktan öpmek, alnından öpmek, etek öpmek, el öpmek, kaçamak öpücük ve
dudağına öpücük kondurmak... Eski öpücükler kaçamaktı, şimdikiler ise yatağa
atmak için bir basamaktır! Fuzuli, sevgilinin elini öpmek arzusuyla ölürse
toprağından testi yapılmasını, onunla sevgiliye su sunulmasını istiyor. Bir
şarkıda, “Hatırla ey sevgili o mesut geceyi/Çamların altında çaldığım buseyi”
deniliyor. Zeki Müren ise sevgilisine “Bir öpücük ver bana/Yalvarıyorum sana”
diyor. Günümüzde yalvarmak yakarmak gibi şeyler artık fuzuli olduğu için
sevgililer gece gündüz, çam altı, tenha yer aramadan, ne derler diye düşünmeden
yolda belde hiç çekinmeden öpüşüyorlar...
Nişanlı
bir çift kırda dolaşırlarken kızın yanağını ağaç dalı çizmiş, delikanlı,
“Acıyor mu?” diye sormuş. Kız “evet” deyince “Kolonya falan da yok, ne yapmalı
acaba?” diye sormuş. Kız, “Böyle zamanlarda annem öpüverirdi de hemen geçerdi”
diye oğlana yol göstermiş. Bizimki başını sallamış, “Batıl inanç bunlar canım,
inanma böyle şeylere” demiş. Yukarıdaki yazıyı okumamış herhalde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder