18 Mart 2021 Perşembe

Adam aranıyor!

Diyojen, güpegündüz elinde fener, çarşıda pazarda dolaşıyor, sağa sola bakarak bir şeyler mırıldanıyordu. Ne aradığını sordular. İçini çekerek; “Adam arıyorum adam!” dedi. Güldüler, “Adamdan bol ne var? Her taraf adam dolu” dediler. “Ama ben sadece kendini değil, başkalarını da düşünen, zalimlerin değil, yoksulların seslerine kulak veren, dertlerine çare arayan birini arıyorum” dedi. “Var mı içinizde böyle biri?” Bu soru oradakileri şaşırttı, ne diyeceklerini bilemediler. Diyojen, çevresinde toplananları süzdü: “Sevgi ve dostluğu en yüce değer bilen, bencil değil özverili, çıkarcı değil, erdemli bir adam arıyorum ben. Anladınız mı ne demek istediğimi? Sustuğunuza göre, demek ki buralarda yok öyle bir kişi. Gölge etmeyin boşuna da gidin işinize!” diye aramasını sürdürdü. Duyduğuma göre hâlâ arıyormuş… Bulursanız haber verin de derdi, çilesi bitsin, umduğu dağlara yağan kar dinsin!

17 Mart 2021 Çarşamba

Güldüren Fıkralar

YABANSI FIKRALAR MEVAŞİ... Bürokraside Arapça, Farsça sözcüklerin çok kullanıldığı eski devirlerden birinde kaymakamlığa yukardan, “İlçenizde bulunan mevaşi adedinin bildirilmesi” diye bir emir geldi. Kaymakam mevaşinin ne olduğunu bilmiyordu. Sordu soruşturdu, bir bilen çıkmayınca, herhalde maaşlı yazacakken yazıcı yanlışlık yapmış olacak diye düşündü ve en başa kendisini koyarak devletten maaş alan memurların listesini gönderdi. Zehir zemberek bir yanıt geldi. Çünkü mevaşi büyükbaş hayvan demekmiş... Ne dersiniz, o zamandan bu zamana mevaşi sayısı arttı mı acaba? DUNKOF Dağ köylerinden birinde oturan bir köylü alışveriş ettikten sonra kentteki bir berbere tıraş oldu. Berber köylünün konuşmalarından onun biraz bön olduğunu anladı ve köylü tıraş olup giderken arkasından, “Maşallah çok dunkofsun!” diye bağırdı. Köylü ses çıkarmayıp köyüne doğru yola çıktı. Yarı yolda dunkofun ne demek olduğunu merak etti. Geri dönüp berbere, “Demin sen bana dunkof, dedin. Ne demek o?” diye sordu. Berber, “Ben Almanya’da çalıştım. Orada senin gibi bönlere dunkof derler” derse köylünün kızacağını düşünerek, “Dunkof, güçlü kuvvetli demek” dedi. Köylü sevinerek gitti ama bir sonra gene geri döndü. Berberin içi cız etti, “Eyvah! Dunkofun ne demek olduğunu öğrendi galiba” diye söylendi. Bizimki berberin yanına geldi, omzuna bir şaplak attı, gülerek, “Demin söylemeyi unuttum. Babam benden daha dunkoftur. Bir de onu görecektin. Ben ona çekmişim” dedi.