6 Haziran 2015 Cumartesi

2 Haziran 2015 Salı

KAHVELİ DİZELER

Kahve koydum cezveye
dostlarımla içmeye
Keyfime diyecek yok
yarim yanıma geldi
gönlüme gül dikmeye
 ***
Kahve pişti hadi gel
köpükleri taştı gel
Öyle çok sevelim ki
Aşka giden yollardan
Kalksın her türlü engel
***
İçtiğim kahvedir
etrafı telvedir
Her çiçek güzeldir
ama gönlüm güldedir

Sertab Erener - Öyle De Güzel

31 Mayıs 2015 Pazar

SEVGİ ve DOSTLUK

Sevgi ve dostlukla sil
gönüllerdeki kiri pası
Aşk olsun evreninin anayasası
Sarıl güzelliklere dört elle
ve ırmak gibi ak gönüllere
kararmasın insanlığının aynası

Giovanni Marradi - Tango de Roses

DOSTLUK ve AŞK

DOSTLUK ve AŞK...

            Dostlukla aşk yolda karşılaştılar. Aşk takmış takıştırmış, süslenmiş, iki dirhem bir çekirdek olmuştu. Dostluk ise sade ve duruydu, doğaldı. Aşk gururla giderken şöyle bir baktı dostluğa: “Hayrola, nereye gidiyorsun böyle?” diye sordu.
            Bu küçümseyen, tepeden bakan bakışa güldü geçti dostluk:
            “İnsanları teselli etmeye, avutmaya gidiyorum” dedi.
            Aşk dudak bükerek konuştu:
            “Ben hiçbir insanın yanına gitmem. Onlar benim yanıma gelirler. Kendilerine pek yüz vermesem bile muhakkak arar sorarlar, bensiz yapamazlar. Sen de öyle yap, kendini naza çek. O zaman değerin artar, benim gibi el üstünde tutulursun, baş üstünde gezersin.”
            “Hayır! Bu dediklerini yapamam” dedi dostluk. “Benim yüzümden acı çekmelerine dayanamam onların. Dert ortağı olurum kendilerine. Yalnızlıklarını gideririm.”
            “Enayiliğine doyma o zaman” diye alayla güldü aşk. Dünyada en güzel şey benim. Her zaman ve her yerde rağbet görürüm, şarkılara, şiirlere konu olurum. Sen ne işe yararsın ki?”
            “Sen öyle san” diye başını salladı dostluk. Sen gidince ben gelirim insanların yanlarına. Döktürmüş olduğun gözyaşlarını silerim, açtığın yaraları sararım, yalnızlıklarını paylaşırım. Dünyadaki en güzel şey sen olabilirsin ama benim gibi, benim kadar iyi olamazsın. Sen yakarsın yürekleri, ben su serperim. Senin dikenin ve verdiğin acılar, benim diktiğim gül ve ferahlattığım gönül çoktur. İşte farkımız budur.”
            Aşk söyleyecek söz bulamadı. Burnu havada çekip gitti.
            Dostluk ise erdem ve özveri ile birlikte doğruya iyiye güzele doğru yürüdü, yürüdüğü yolları güllere, lalelere, karanfillere bürüdü.



Yine Bir Gülnihal Aldı Bu Gönlümü