3 Eylül 2020 Perşembe
DİDİM ALTIN KUM ÇEŞİTLEMELERİ Didim, Aydın’ın şirin bir sahil kentidir, çarpık kentleşeye kurban edilmemiştir. Denize girilen, çoğu otel ve tatil köylerinin bulunduğu Altın Kum, merkezden üç beş kilometre ötededir. *** Deniz havası almak isteyenler Barış Kafe’de otururlar Ama önündeki tur tekneleri buna engel olurlar... ** Didim kızları gece gündüz şortla gezerler Vücutlarındaki dövmeleri iftiharla sergilerler.. ** Sahildeki bankta oturan kadın bacaklarım görünmesin diye eteğini çekiştirir, sonra da bikinisiyle denize girer, güneşlenir! **. Köyde kasabada kolu bacağı açık kadın göremeyen gençlerin gözleri, kumda sereserpe yatan mayolu kadınları, kızları görünce faltaşı gibi açılır! ** İncik boncuk satanların yanında bir bici bici de yer almış, arabasının camına “Açılış uyanınca, kapanış canı sıkılınca” diye yazdırmış... ** Eski vakıf binasının önünde yazarlar festivali düzenleniyor; festivalde(!) yazarlar, kitap imzalatırlar mı acaba diye yoldan geçenlerin gözlerinin içine bakıyor... Yazarların içinde medyatik olanlar varsa, kitap imzalatmak isteyenler kuyruk oluyor, diğerleri sinek avlıyor! ** Sahildeki gazinoların, barların sesleri birbirlerini bastırmaya çalışıyor, müşteri kapmak için yarışıyor. ** Garsonlar, yabancı turistlerin önünde iki büklüm eğiliyorlar, yerlileri ise görmezlikten geliyorlar! ** Şimdilik yazacaklarım bu kadar. Tek dileğim, doğallığını korusun burası,sonu Bodrum ve Kuşadası gibi olmasın ve de değmesin nazar!.. Erhan Tığlı
2 Eylül 2020 Çarşamba
Ne olur beni de al gemine kaptan Kurtulayım karadan İşkenceci demir beton yığınlarından... Hadi güzelliklere çevir dümenini Yürü... Tam yol ileri! Ne olursa olsun sakın düşünme geri dönmeyi Birbirlerine sımsıkı sarılmış sevdalı yolcular İnandırsın aşkın ölmediğine Arkadaş martılar öpüşsün dalgalarla Demli çaylar eşlik etsin maviliklere Bahar yelleri okşasın gönlümün güllerini Bıktım sığ sularda dolaştırılmaktan Engin denizlerde gezdir beni Gençliğim neredeyse ancak orada indir beni 📷
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)