15 Eylül 2022 Perşembe

Baba ile Oğul fıkrası

Cimri bir İskoçyalının babası ölüyor. Oğlu, köyüne gömülmesini vasiyet eden babasının cesedini trenle götürmeye karar veriyor ama ölü için istenen para dirilerden çoktur. O da babasını giydirip diriymiş gibi kompartımana oturtuyor. İçerde kimse yoktur. Oğul sıkılıp dolaşmaya çıkıyor. Aksilik bu ya, ara istasyonlardan birinden trene bir yolcu biniyor ve babanın karşısına oturuyor, selam verip kendisiyle konuşmak istiyor ama baba susmakta, gözlerini ona dikip durmaktadır. Yocu siz beni adam yerine koymuyor musunuz diye adama şöyle bir vurur ve ony yere yuvarlar. Hareketsiz olduğunu görünce de katil oldum diye çırpınır, ne yapacağını şaşırır. Tam o sırada tren tünele girmiştir. Adam onu aldığı gibi pencereden dışarı atar, bir şey olmamış gibi oturur. Oğul gelip babasını sorunca da gayet sakin, "O yaşlı adam geçen istasyonda trenden indi" der.

11 Eylül 2022 Pazar

BİR NUMARALI ADAM

Bir Numaralı Adam Gazeteci: Biliyorsunuz, her vatandaşa bir numara veriliyor. Hiç merak ettiniz mi bilmem. Bir numaralı adam kim olacak acaba? Televizyonda, reklâmlarda bir zamanlar bir numaralı adama rastlardık sık sık. Son zamanlarda ortadan kayboldu. Nereye gitti acaba? (Dolaşır, seyircilere bakar. Sırtında bir numara yazılı olan, beden eğitimi yapan bir adamın yanına yanaşır, sorar) Hayrola, ne yapıyorsunuz böyle, yoksa yeni çevireceğiniz bir film için kondüsyon kazanmaya mı çalışıyorsunuz? Adam: ne kondüsyonu yahu? Anarşik bir olay çıktığı zaman çabucak kaçabilmek için alıştırma yapıyorum. (Elini kolunu kaldırır, sağa sola koşar) Gazeteci: Çok şakacısınız. Üstünüzdeki giysiler dökülüyor. Oysa biz sizi çok şık giyinir bilirdik. Yoksa bunları rol gereği mi giydiniz? Adam: Ne rolü be kardeşim, yoksulluktan giydim yoksulluktan. Gazeteci: Televizyondaki bir numaralı adama pek benzemiyorsunuz. Çok iyi bir makyaj yapmışsınız. Bravo doğrusu! Adam: Ne makyajı yahu? Benim karım bile yapamıyor o dediğin şeyi. Gazeteci: Makyaj yapmayan, yapamayan kadın olur mu? Neyse, geçelim orasını. Bir numaralı adam olmanızı neye borçlusunuz? Adam: Efendim, anlayamadım. Borç mu dediniz, uçan kuşa bile borcum vardır benim. Gazeteci: Devlet gibi bir adamsınız öyleyse. Nereden giyiniyorsunuz? Adam: BPS’den. Gazeteci: Efendim? Anlayamadım. Neresi orası? Adam: Bit pazarı sanayi. Anladın m enayi! Gazeteci: Anladım anladım.Peki sırtınızdaki bir numaranın anlamı ne? Adam: Haa o mu? Bizim yoksulsporun kalecisi sakatlanmış, onun yerine kaleci duracağım da...