TÜRKÜLEŞSİN DÜNYA
Atın
sigarayı ağzınızdan, çıkarın derdi tasayı kafanızdan. Dudağınızda sigara yerine
türkü taşıyın. Her gün bir türkü tutturun, alışın türkü söylemeye. Bir türkünüz
olsun söylenecek. Kızdığınız olaylardan türkü söyleyerek alın hıncınızı. Bir
türkü tutturun, bir türkü tüttürün doğan güne karşı. Türküler silsin içinizdeki
isi, dumanı. Şöyle deyin örneğin:
Sigaranın
dumanı/ Yoktur IMF’nin imanı/Gelmeyecek mi daha/ Kredisiz yaşama zamanı?/ Dışa
bağımlı olursan/ Dinlemez kimse “aman”ı.
Hep paramız
dalgalanacak değil ya. Biz de dalgalanırız arada sırada. Hemen başlayın ı zaman
türkünüze: “Coştum yine dalgalanıyorum ben/Üç kadeh içtim sevdalanıyorum ben.”
Kendinizi
pek yalnız, dostsuz, arkadaşsız mı hissediyorsunuz, başlayın türküye:
“Hey
dingala dingala/ Kömür koydum mangala
Amerika,
Avrupa dostum çok/ Çalkala yavrum çalkala!”
Bakkala
gidip bir şeyler almak istediniz ama cebinizde para yok. Üzülmeyin, türküye
sığının: “Yaz tahtaya bir daha/Tut defteri hesabı/Sarı çizmeli Mehmet ağa/Bir
gün öder hesabı...” deyiverdiniz mi tamam. Ama dikkat edin ha! Bakkal da size,
“Veresiye vere vere kalmadı/ Allah canımı almadı” türküsünü söylemesin...
Sabahleyin
kalktınız. Terslikler üst üste geldi. Elektrik yanmadı, sular akmadı, buzdolabı
tamtakır kuru bakır. Kahvaltı yapamadınız. Beklediğiniz otobüse kalabalıktan
bir türlü binemediniz. İşinize geç kalmamak için yayan yapıldak yollara düşmek
zorunda kaldınız ve karda kışta çamurların içine daldınız. Sakın kızıp köpürerek
masmavi gününüzü karartmaya kalkmayın ha! Olur böyle vakalar...Beterin beteri
var. İşsiz de kalabilirdiniz. Olmayacak şey mi yani? Çatlasanız patlasanız da
neyi değiştirebileceksiniz ki tek başınıza. Öfkeyle kalkanın zararla
oturacağını unutmayın da uslu uslu türkünüzü okuyun bakayım.
Tek tek
basaraktan, bade süzerekten, inci dizerekten gel canım gel aman...
Kim mi
gelecek? Güzel günler gelecek. Zaten onun geleceği umudu değil mi bizleri
yaşama bağlayan, sabretmemizi sağlayan. Umut eski bir türküdür, hiç bıkmadan
söylenen gündüz gece, tümce tümce, hece hece. Eskidir ama yeniye açıktır
kapısı, sağlamdır yapısı. Umut türküsüdür yeşerten mutluluğumuzu. Öyle bir
türküdür ki o, filizlenir, dallanıp budaklanırız onunla, çiçek açarız, meyve
veririz, karamsarlığın, kötümserliğin canına okuruz.
Doğruluğu, iyiliği, güzelliği kilim gibi dokuruz.
Sımsıcak
bir sevda soluğuyla türküleşti mi dünya, gel de türkü söyleme doğayla birlikte.
Gel de doğmasın içine burcu burcu bir tutku, yaşama sevinci. Anadolu da bir türküdür
bilene, görene, anlayana. Gelin soldurmayalım onu, sulayalım özsuyumuzla,
canlandıralım emeğimizle, çabamızla. Başarılarımız kılıç olsun keskin,
geriliği, tutuculuğu yensin. Kalksın ortadan kavga, kin. Ekinimiz yeşersin.
Sıcacık ekmek olsun yaşamak, paylaşalım kardeşçe, yaşayalım özgürce. Erdem,
özveri yolunda yürüyelim gündüz gece.
“Görecek
günler var daha
Aldırma
gönül aldırma!”
Erhan
Tığlı
erhantigli@mynet.com
Not: Türküleşsin Dünya kitabımdan alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder