ADALET EVİNE DÖN!
Sen gittin gideli ne yapacağımızı
şaşırdık, dengemiz bozuldu, terazimiz eskisi gibi doğruyu iyiyi güzeli
göstermez oldu. Cüzdanlılar arabalarını kolayca dağdan aşırırlarken vicdanımız
seni bulmak için yayan yapıldak yollara düştü ama kötülerin engellerini
aşamadı, sırtüstü yere düştü, bir türlü ayağa kalkamadı. Yardımına koşan da
olmadı…
Ne olur
evine dön adalet!
Sen yoksun
diye herkes bildiğini okuyor, sadece ben haklıyım deyip birbirlerini suçluyor.
İnsaf, merhamet, ayıp, günah gibi duygular yerlerde sürünüyor; sevgi, dostluk,
hoşgörü çıkarcıların, dalkavukların ayakları altında eziliyor. Ne olursa olsun
aldıran yok!
Niye sesin
soluğun çıkmıyor adalet; yoksa organ mafyasının eline düştün de dalağını,
ciğerini politika cambazlarına mı kaptırdın?
Evine dön
adalet, evine!
“Saraylara
layıksın” diyenlere sakın aldırma, kanma, siyasete alet olma, onların tatlı
vaatlerine inanma ve tarafsızlıktan ayrılma da mahkemeye işimiz düştüğünde
yargıç bizden mi, onlardan mı, paralelci- cemaatçi mi, cüzdanla vicdanı arasına
sıkışmış mı deyip kuşkulanmayalım, korkmayalım. Her zaman, her yerde göğsümüzü
gere gere dolaşalım.
Hadi ne olur
aramıza dön de; paramıza, torpilimize, amcamıza, dayımıza değil, sana
güvenelim, sana sığınalım, geleceğe umutla bakalım.
Erhan TIĞLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder