TÜRKÜLER GÜZEL AMA SÖZLER UYUMSUZ...
Çoğu zaman
bir türkü takılır kulağıma dilime. Kiminin melodisini beğenirim de sözlerini
beğenmem. İşte şu türkü melodisi güzel olduğu halde sözleri kötü olanlardan
biri:
“Duvara mıh
çakarım
Sen sallan
ben bakarım
Mendilin
kirlendiyse
Sen gönder
ben yıkarım.”
“Duvara mıh çakarım” dizesi fena değil ama “sen sallan ben
bakarım” ne demek yani? Onun yerine, “Yâr oynar, ben bakarım” dense daha iyi
olmaz mı? Sevgiliyi oynarken seyretmek kadar güzel bir şey var mı? Hele,
“Mendilin kirlendiyse/Sen gönder ben yıkarım” deyişinin ne işi var burada? Bu
devirde kâğıt mendil kullanıyor herkes. Öyle olmasa bile sevgilinin mendilini
yıkayarak onun gözüne girmeye çalışmak hiç de hoş değil. Bu dizeler şöyle
olmalı:
“O yâr
benim olursa
Çifte göbek
atarım!”
Başlık
parası, düğün masrafı sevenin elini kolunu öyle bağlar ki, sevgilisine
kavuşunca sevincinden göbek atması çok normal...
Bu dizeyi
şu biçimde de değiştirebiliriz:
“Yârimin
bahçesine
Irmak olup
akarım.”
Ben tam
karar veremedim. Sizce hangisi daha yerinde; göbek atmak mı, ırmak olup akmak
mı? Bu devirde ırmak olabilene ne mutlu! Çoğu kişi dere ya da çay bile
olamıyor...
Son
dörtlükte şöyle deniliyor:
“Duvarda
elek m’olur
El kızı
melek m’olur
Kör olası
kaynana
Kapıda halek
m’olur?”
Doğru, el
kızı ya da erkek melek olmaz. Halek kapı önünde konuşma demekmiş. İyi bir şey
değil, kapı önünde konuşarak çevreyi rahatsız edenlere ben de kızarım ama bunun
burada işi ne? Sevgiliden söz edilen bir türküde kaynana yakışmıyor. Ben bu
dizeyi bakın nasıl değiştirdim: “Çektiğin çilelerin/ Suçlusu felek m’olur?”
Böylece yaptığı hataların suçunu feleğe yükleyenlere mesaj vermiş oluruz, ne
dersiniz?
Erhan Tığlı
*********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder